Birlikte kitap okumak, birlikte oyun oynamak gibidir…

Özellikle yurt dışında çok dilli büyüyen çocuklar için dili kullanma yetisini geliştirmek için büyük fırsat diğer çocuklarla birlikte okunan kitaplar.

Bazen yalnız bir şeyler yapmak güzeldir… İnsanın kendiyle baş başa kalması; kendini, kalbini, aklını dinlemesi önemlidir ama klasik deyimle bir o kadar da sosyal varlıklarız. Arkadaşlıkları, birlikte gülmeyi, fikirleri ve üzüntüleri paylaşmayı seviyoruz.

Çocuklarda böyle… Kreş ya da kalabalık bir buluşma günü sonrasında bir süre yalnız oyun oynamak isteseler de hep derler ya “çocuk çocuğu arıyor”.

Birlikte yapılan kitap okuma aktiviteleri de böyle onlar için. Aynı birlikte oyun oynamak gibi… Okunan kitaptan çok daha fazla zevk alıyorlar ve kitaplar ilgilerini çok daha fazla çekiyor.

Daha da önemlisi okunan kitap üzerine başka çocukların farklı fikirlerini duyup farklı bakış açıları geliştirirken, bazen de ortak duygular yakalamanın tadına varıyorlar.

Kitap üzerine yapılan konuşmalar, daha önceden hazırlanılmış etkinlikler ile kitabın konusunu, anlatmak istediğini daha derinden kavrayabiliyorlar.

Çevresinde, kreşte, okulda; evde anne ve babanın konuştuğu dilden başka bir dil duyan göçmen çocuklar için ise bu tarz etkinlikler daha da büyük fırsatlar sunuyor.

Çok dilli yetişen çocuklar, böyle ortamlarda kendileri gibi olan diğer çocuklarla birlikte olup, bu durumun normalliğini görüyor, başka çocukların da aynı kendisi gibi bazen zorlandığını görüp o dili konuşma konusunda duygusal olarak rahatlıyor. Bir iki saat etrafındaki büyüklerin de anadilini konuştukları bir ortamda kulak dolgunluğunu geliştiriyor.

Yazıyı güzel bir haber ile bitirmek istiyorum. Özellikle göçte çocuklarımızın Türkçe dil gelişimleri için çok faydalı olduğuna inandığım “Okuma Günlerini” önümüzdeki günlerden itibaren Hamburg’da düzenli olarak yapacağız… Çocuklarla birlikte harika kitaplar okuyup, etkinlikle yapacağımız günleri planlarken bile heyecanlanıyorum. Umarım bir sürü çocuk bu heyecana ortak olur.

Derya Tüncel